Oldukça yoğun ve yorucu geçene nöbetimizde Hastanemiz Eğitim Birimi Sorumlusu Nebahat Hanımın Süpervizörü olması bizim için büyük bir şanstı. Tecrübesi ve hoşgörülü, güler yüzlü tavrıyla işlerimizi kolaylaştırdı ve çok şükür sorunsuz nöbetimizi tamamladık.
Bir ara işimiz gereği Tomografi-Mr ünitesine gittim. Acildeki yoğunluk oraya da yansımaktaydı. Acilden indirilen hastaların yanı sıra randevulu hastalarda gelmekteydi. Bu yoğun ortamda Selçuk Beyin bir kare fotoğrafını çekebildim.
Bazı vatandaşlarımız MR’dan çekiniyorlar. Aslında çekinilecek bir şey yoktur. Burayı kapalı olarak sanıyorlar! Fakat sandıkları gibi değil, kapalı bir kutuya girmiyorsunuz. MR cihazı, iki tarafı açık olan, üst tarafı da bir insanın yarısını, yani baş bölümünden düşünürsek bele kadar bile değildir, daire şeklindeki kapalı denilen alandır ki, burası insanın başından oldukça yüksek ve geniştir.
Çekim sırasında cihazdan gelen sesler dışında burada insanı rahatsız edecek hiçbir durum mevcut değildir. Ayrıca şunu da belirteyim ki, MR çekimi yapan görevli arkadaş, camlı bölmeden MR çekilen şahsı görmekte çekim boyunca ve izlemektedir. Belki garipsenecek ancak gerektiğinde ben MR çekimine gittiğimde seviniyorum. Bu konuyu başka bir yazımda açıklamış ve MR’a girdiğimde burada meditasyon yaptığımdan bahsetmiştim.
Neşe Hemşire Hanım, Maşallah nöbetlerde başladığı andan nöbet bitimine kadar enerjisinde en ufak bir düşüş olmamaktadır. Bir film var ya, “Hızlı ve Öfkeli!” Neşe Hanım için bunu şöyle değiştirebiliriz, “Hızlı, Güler Yüzlü ve Hoşgörülü.” Yüksek enerjiyle başladığı nöbetlerinde çok seri çalışmakla beraber, yeri geldiğinde işlerin hızlı yürümesi için kendi görevi olmayan başkalarının da işlerini yapar ve başladığı yüksek enerjiyle nöbetlerini tamamlar.
Başarılı bir yönetici olan ve en son Nijer’de Nijer-Türkiye Dostluk Hastanesi’nin Müdürü olarak görev yapan Özcan Beyle, şu sıralar beraber çalışmaktan dolayı onur duymaktayım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder