Polis ve Jandarmadan söz açılmışken, kısaca adli olaylara da değinmek arzusundayım. Acil servislerin en baş müdavimleri adli vaka olaylarına karışanlardır. Gözaltına alınan kişiler adli muayene için, adli olaylar sonucu çeşitli şekilde yaralanan ve darp edilen vatandaşlarda tedavi ve adli rapor için acile getirilmektedirler. Acilin önünden polis araçları neredeyse hiç eksik olmamaktadır.
Maalesef Acile getirilen adli vakalar her geçen gün artmaktadırlar. Özelliklede aile içi şiddet ve kadına yönelik şiddet de artış olduğunu görmekteyim! Bu konuyla ilgili daha geniş bir yazı hazırlamayı düşünüyorum. Şimdilik sadece şunu söyleyeceğim, kadına yönelik şiddet bu kadar gündem de olmasına ve birçok kanuni tedbirler alınarak ceza oranları artırılmasına rağmen neden acaba kadına şiddet olayları her geçen gün daha da artmaktadır? Naçizane fikrim, Bunu yöneticilerin ve kanun yapıcıların daha bir derinlemesine düşünmeleri gerekmektedir!
Bayanlara, pozitif ayrımcılık amacıyla, kadına yönelik şiddet, özel olarak ele alınarak bununla ilgili tedbirler alınıp kanunlar çıkarılmaktadır. Peki, kanunlarda böyle bir ayırım yapılması insan hakları açısından bir eşitsizliğe sebebiyet vermemekte midir acaba?
Hele ki şiddet hususunda! Şiddet kime, neye ve kim tarafından yapılırsa yapılsın, en ağır şekilde cezalandırılmalıdır ve şiddet sadece bedensel şiddet olarak düşünülerek, bedensel şiddetten daha ağır etkileri olan ve tedavi süreci de çok daha uzun zaman alan psikolojik ve duygusal şiddet göz ardı edilmemelidir!
Bir şikayetle, henüz yeterli soruşturma yapılıp gerçekler anlaşılmadan hem kanun karşısında hem de toplum nazarında suçlu duruma düşen nice insanlar vardır ki, bu örnekler, bu tür suçların işlenmesini tetikleyebilmektedirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder