Yaşamı Kolaylaştırmak!
Yaşam dediğin nedir ki, bir varmış bir yok muştan ibaret... Öyle değil mi?
Bir sevinçliyiz, bir hüzünlü... bir yoksuluz, bir zengin... bir sağlıklıyız, bir hasta..
Gün olur, çaresizlik ve umutsuzlukla, kendimizi kalabalıklar arasında yapayalnız hissederiz...
Gri, hüzün bulutları üşüşür, üstümüze...
Kırılır, inciniriz, öfkelenir, isyana kalkışırız, yüreğimiz acır, canımız yanar..
Ve umutsuzluğun dibe vurduğu ya da zirve yaptığı bir anda birden, bir deli rüzgar esmeye başlar, dağıtır başımızdaki umutsuzluk ve hüzün bulutlarını ve beraberinde getirir umutları, mutluluk ve sevgiyi yeşertecek bereketli yağmurları..
Yaşama değer katan, iyileştirip, güzelleştirende insandır!
Zorlaştıran, çekilmez hale getirip, yaşamdan usandıranda yine insandır!
Bir Bilge, şöyle bir uyarıda bulunuyor; “Bin yıl yaşayacakmışsın gibi davranma!”
Zamanın genişliğini düşündüğümüzde en uzun insan ömrünün bile, zaman deryasında bir damlacık olduğunun farkına varmaktayız..
Dolayısıyla fani olarak nitelenen bu yaşamda
kendimizi de başkalarını üzmenin de hiçbir anlamı yoktur...
Derler ya, doğadaki her şey birbiri için yaratılmıştır...
Demek ki doğru olan, yaşamımızın her anında hem kendimizin hem de çevremizdeki insanlar ve diğer tüm varlıkların yaşamlarını kolaylaştırmak, güzelleştirmek ve huzurlu bir yaşam akışına katkıda bulunmaktır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder