Hastanelerde Yoğun bakımlar, Ameliyathaneler ve Acil Servisler en riskli alanlar olarak kabul edilmektedir. Yıllardır Hastane Acil Servislerinde görev yapmaktayım. Acil Servislerdeki risk faktörleri oldukça fazladır. Acil servislere başvuran hasta sayısı sınırlandırılamaz! Hastayım diye başvuran her vatandaş kabul edilip, Hekimler tarafından değerlendirilmek zorundadır.
Yapılan bilimsel bir araştırmaya göre Ülkemizde, Hastaneye gelen her üç kişiden biri acile gidiyor. Bu durumda Acil Servisler her zaman çok yoğun olmaktadır. Ayaktan Acile başvuruların dışında, 112 Ambulanslarıyla Şehir merkezinden ve ilçelerden getirilen ağır hastalar, kazazede veya çeşitli sebeplerle yaralı kişiler ve aşırı alkol veya madde almaları sebebiyle getirilenlerle Acil Servisler tarif edilemez bir hal almaktadır.
Bir tarafta ağrı ve acılarıyla kıvranan hastalar, diğer yanda nâra atan bir sarhoş, Resüsitasyon alanında Doktor ve Hemşirelerin adeta canhavliyle yaşama döndürmeye çalıştıkları arrest (koma) halindeki vakalar, kapının önünde ise çok basit bir şikayetle gelip, kimsenin kendisiyle ilgilenmediği için söylenen, benden sağlam bir vatandaş ve birde polislerin gözaltına alıp adli rapor için getirdikleri, acilin ortasında küfürler savuran psikopatlar..
İşte Acil Servisler böyle bir ortam! Gelen herkes endişeli, gergin, sabırsız ve birçoğu da agresif! Buradaki çalışanların halini bir düşünün! Birçok bulaşıcı hastalık riskiyle direkt karşı karşıya olmaları da ayrı bir mesele!
Artık bu görüntüler ve olaylar bizim için rutinleştiği için çok fazla etkilenmiyoruz. Bir dönem Acil, covit vakalarıyla dolmuş, normal hasta sayısı, özellikle ayaktan başvurular azalmıştı. Fakat son nöbetlerimizde hem covit polikliniğinde hem de Acile ayaktan başvuran normal hasta sayısında da artış gözlemlemekteyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder